O dönem uzun süredir büyük başarılar kazanamamış olan Ruslar Osmanlıların işini bir an önce bitirmek istiyordu.
Rus Çarı,Kafkasya'nın bağımsızlığı için Ruslara tabiri caizse "kök söktüren" Kafkas Kartalı Şeyh Şamil'in üstüne gidip ezmeliydi. Bunun için önce Silistre'nin alınması şarttı. Tuna ordularına Silistre'nin alınmasını emretti. Rus tarafında Mareşal Ivan Paskieviç ve 80 bin kişilik ordusu,Türk tarafında kale komutanı Musa Paşa ve 10.000 kişilik ordusu bulunmaktaydı.130 adet top ile saldırıya geçen Ruslar kaleye gülle yağdırmaya başladılar. Bu şekilde başlayan ve arada bir Türk askerlerinin kaleden dışarı yaptığı saldırılarla devam eden kuşatmada Rusların en önemli komutanları ağır yaralar almışlardır. Mareşal Paskieviç'in yaralanmasının ardından yerine getirilen Prens Garçakof da aynı akıbete uğradı. Rus generallerinden Schilder vurularak öldü.
Cephaneleri ve yiyecekleri oldukça azalan Türkler,gülle atışlarından harabeye dönmüş kalede nice şehitler vermiş,ancak yine de canlarını dişlerine takmış kaleyi savunuyorlardı. Kumandan Musa Paşa kara kara düşünüyor,ve kaledeki askerler dualarıyla birlikte kaleyi aslanlar gibi savunmaya devam ediyorlardı.Ancak asker sayısı çok azalmıştı ve Ruslar her şeyi göze alıp kaleye ağır bir şekilde hücum ederse,kale düşerdi. Musa Paşa komutanlarını topladı,"Efendiler,böyle beklemektense taarruza geçelim,bizi tükendik sanıyorlar,gücümüzü küffara göstermenin tam vaktidir.Yarın cehennem gibi üzerlerine yağarsak şaşkına dönerler. İnşallah bu şaşkınlıktan istifade ederiz."
41 gün süren kuşatmanın sonunda düşman geri çekilme emri aldı ve Ruslar 15 bin ölü,25 bin yaralı haberi ile ülkelerine dönüyordu.
9 önemli Rus generali de bu savaşta ölmüştür.
Musa Paşa'ya bu büyük başarısının küçük bir ödülü olarak Müşir(Mareşal) rütbesi verildi. Bu haberi duyunca "Bu rütbenin yerine rütbe-i şehadeti tercih ederdim." duasında bulundu. Duası kabul olmuş olacak ki geri çekilmenin hıncıyla Ruslar tarafından ateşlenen son gülle ile şehit düşmüştür.
Yıllar sonra Silistre Kuşatması kahramanları hala anılır. Adına kitaplar,destanlar yazılmıştır. Özellikle Vatan Yahut Silistre kitabıyla Namık Kemal bu muazzam savunmayı ebedileştirmiştir.
Yazıyı beğendiyseniz sağ taraftan siteyi " İzle" meyi unutmayın. Merak ettiğiniz bir şey olursa aşağıdaki kaynaktan yararlanabilirsiniz.
Kaynak: Yavuz Bahadıroğlu - Kudretli Sultan II. Abdulhamid Han - Sf. 39-43
Kategoriler:
Şanlı Silistre ordusu, Silistre savunması, Silistre kuşatması, Silistre kalesi,
Silistre şehri,Osmanlı-Rus savaşı,Rusların kuşattığı Osmanlı kalesi,
Silistre kalesi savunması,Silistre nasıl
savunuldu,Musa Paşa,Gazi Musa Paşa,Paskieviç,Ivan,Rusların kale kuşatması,Prens
Garçakof,Mareşal Ivan Paskieviç,Müşir Musa Paşa, Şeyh Şamil,”Saldırı en iyi
savunmadır” sözünün tarihi,saldırarak kale savunmak ,Rusya vs Osmanlı, Dev
orduya karşu Türklerin zaferi,
İadeyi ziyarete geldim,çok faydalı bir yer burası.
YanıtlaSilGerçekten muazzam bir kahramanlık hikayesi... :)
Beğenmenize çok sevindim:) Size kesinlikle katılıyorum kitaplar destanlar yazdıracak türden bir kahramanlık bu.
Silİadeyi ziyarete geldim, hoş bulduk :)
YanıtlaSilHoşgeldiniz,gardaş ülkemin yahşi yazarı:)
Sil